Sanat; doğayı, insanı, olguları yeni bir bağlama taşır ve formlaşır. Eser değişmez olarak cisimleşsede form olarak devamlılık içerir. Form, sadece biçimi değil içeriği, çevresel etkileri, zamanı ve kişisel özellikleri içeren geniş bir fenomendir. Hakiki bağlamının algıda/kişide oluşması itibariyle bitmez olanaklar ve bakış açılarının oluşmasını ifade eder. Dünyayı, çevreyi, kendini yeniden keşfetmeye de vesile olur.

Doğal olarak şu an, geçmiş ve gelecek ile ilgili olan, yaşamı ya da insanı şekillendiren etmenler olarak,sanatçıya doğrudan ya da dolaylı bir şekilde yön verir. Bu etmenlerden bağımsız oluşturma olanaklı gözükmemekle beraber sanatçılar zaman zaman birini baskın olarak sanatının odağına yerleştirebilmektedir. Zamansal ve yaşamsal olgulardan türeyen bu etmenler ima, sembol, metafor, alegoriyolu ile ya da irticalen ifade boyutuna ulaşabilmektedir.

Genel olarak Haydar Şişman’ın resim çalışmalarında form; doğanın ağırlık kazandığı, doğa insan ilişkisi güçlü bir atmosferik etki ile ortak ve üslupsal eğilim olarak, ifade ve anlam kazanır.

Doğa ve insan birlikteliği Şişman’ın çalışmalarında tarih, çevre, mekân ve zaman olarak doğrudan öğrendiği, yaşadığı, büyüdüğü, temas ettiği ve içselleştirdiği alanın etkisi ile kişiselleşir. Çalışmaların bütününde bu kişisel hassasiyet ve özellikle kendine özgü biçim eğilimi ile belirgin bir şekilde nesnelleşerek formlaşır. İlk bakışta çalışmalar aslında bilinen, gözlemlenen ve temas edilebilen kaynak olarak ortaya çıksa da bu yeni bağlam yansıması ya da form önerisi olarak kendini gösterir.

Haydar Şişman’ın sanatsal çalışmaları/resimleri doğrudan doğanın verileri etkisinde ve yine doğanın verileri ile kurgusal olarak iç içe geçmesiyle oluşan yapı olarak iki eksende değerlendirilebilir.

Doğa, Doğa ve İnsan/Doğa Odaklı Yaklaşım

Atmosfer, kendi yaşadığı, farkında olduğu, içselleştirdiği etki ile var olur ve anlamsal olarak bu etki çalışmalarda etkin olarak bütünü oluşturur, belki de insan ve doğayı bir bütün olarak görmenin bir sonucu olmakla beraber bir uyumun olduğu ya da olması gerektiği fikrinin de yansıması olarak kendini açıkça hissettirir.Bu bütünlük etkisini etkin bir şekildetamamlayanbir diğer biçimsellik ise boyasal olanın bir örgü gibi tüm yüzeyde etkileşimli bir şekilde var olmasıdır, denilebilir.

Aslında çalışmalardaki atmosfer, etkileri bir ortak paydayı da var eder ve bu zorlukların, olumsuzlukların bir diğer deyişle var olmanın kolay olmadığını imlese de son tahlilde özlem ve umut kavramını içinde barındırır ve bu olgu ancak sezgisel olarak kavranır.

Doğa/İnsan ve Kurgu; İnsan Odaklı Yaklaşım

Kurgusal çalışmalarında ise bu bütünlük etkisi amaçlanan anlamsal etkinin daha belirgin olarak vurgulanma istenci ile farklılaşır. Anlam ya da ifade edilen aktif olarak kompozisyonda görünür olur.Yine de umut fenomeni esası oluşturur ve bağlayıcı etki ile hissiyat hiç yok olmaz. Özellikle figürler ve grupların organizasyonu birbirinden bağımsız olarak olay örgüsüne dâhil gibi gözükseler de aynı amaç ve gaye için espasta formlaşır. Bu daözgürlük mücadelesi ve duygusu olarak tüm tuvalde cisimleşir.Geçmişi, tarihi, yaşamsal olayları işaret eden bu çalışmalar gelecek ile ilgili farkındalığın oluşmasını erek edinir gibidir.

Haydar Şişman’ın, “Cumhuriyet’in 100. Yılı ve Milli Mücadele” AdlıKişiselSergisindeki Çalışmaları

Çanakkale Savaşı ile emperyalist emellere ilk darbe vurulmuş olmaklabirlikte 19 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkması ile fiilen başlayan Türk milletinin bağımsızlık için verdiği Millî Mücadele’nin zafere ulaşması sayesinde Cumhuriyetin 100. yılını yaşamaktayız vekutlamaktayız.

Şafak Bekçileri, Kağnı, Cephe, Cephe 3, Veda, Cennetin Çocukları, Gün Batımında Silah Sevkiyatı, Ölüm ya da Özgürlük, Dağ Keçisi ve Kuvayı Milliyegibi isimlerle bu kişisel sergide yer alan Haydar Şişman’ın resimleri Millî Mücadele’yi hissetmek, anlamak ve kavramak için çok önemli rol oynar. Tüm bu çalışmalarda savaşın zorluklarını ima eden karamsar bir atmosfer etkisi hissedilmekle beraber umut ve aydınlığın geldiği de belirgindir. Çalışmalardaki ışık kullanımı ve etkisi bu aydınlık geleceği simgeler ve aydınlığın bitmeyeceğinin işareti olarakişlevsellik kazanır. Türk askerleri vemilletinin kompozisyonlarda bulundukları konumları ve anıtsal bir şekilde boyutlandırılması aslında kararlılığın ve gücün sembolü olarak anlam kazanır, atmosferin tekinsiz etkisini kırar. Askerlere ve millete eşlik eden hayvanlar ise sanki mücadelenin sonunu önceden bilen haberciler olarak kurguda yerini alır. Haydar Şişman resimleri tam da bu mücadelenin verildiği Anadolu coğrafyasının, doğasının ve atmosferinin zorluklarını ifade eder. Tüm zorluklara rağmen karabulutların dağıtıldığının bir metafor olarak görselleşmesi, resimlerde anlam bulur. Yaşanan zorlukların aşılma aşamaları, birlik ve beraberliğin gücü yani Milli Mücadele’nin ruhu Haydar Şişman’ın hissiyatıyla anlam kazanarak bu çalışmalarda görselleşir.

Son Söz

Sergideki Haydar Şişman’ıntüm sanatsal çalışmaları ile doğrudan/yerinde etkileşimde olmak, geçmiş yolu ile bugün ve gelecek farkındalığını çok etkili bir şekilde hissettirecek, Cumhuriyetin100. yılının önemiyle yüzleştirecektir.Gel,gez, incele, hisset, farkında ol veyüzleş.

 

Ressam / Prof. Dr. Mustafa Orkun MÜFTÜOĞLU